Harp Sonrası Japonya’da rock’n’roll yıldızları | Tolga Özbey (Plak Mecmuası)

 

Harp Sonrası Japonya’da rock’n’roll yıldızları | Tolga Özbey (Plak Mecmuası)

1945’te II. Dünya Savaşı’nın sona ermesi ve Japonya’nın topyekûn teslim olmasından sonra, Amerika Birleşik Devletleri önderliğindeki müttefik kuvvetler tarafından bir işgal programı uygulamaya koyulmuştu. Japonya öncelikle silahsızlandırılmış, ardından ülkeye demokratik rejim getirilmişti. Bu arada Japon ekonomisi ve eğitim sistemi de yeniden düzenlenmiş, hatta neredeyse sıfırdan inşa edilmişti.

Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarının yanı sıra savaşın son yıllarındaki binlerce hava saldırısının da enkazı arasındaki Japonya’nın yeniden yapılanması uzun yıllar sürecekti. Eski düşman Batı ise 1950’lerin başından itibaren Japonya’nın yeniden yapılanmasında zorunlu bir dost haline dönüşecekti. İşte bu esnada Japonya, ABD’nin bir çeşit arka bahçesi olacak; Amerikan kültürü, Japon topraklarına girerken, Japonya da ABD için teknoloji (ve özellikle elektronik alanında) tüketim cihazları üreten bir ekonomik merkez konumuna gelecekti.

Rock’n’roll müziği, işte Japonya’nın bu kültürel değişimi sırasında yaşanna sancıları hafifleten bir rol oynamıştır. Hem sinema hem de müzikte Amerikan eğlence kültürünün yansımaları, yaralar içindeki bu topluma ilaç olarak sunulmuştur. Değişimin köklü şekilde yerleşmesi de büyük ölçüde müzikle sağlanmıştır. Japonya’da savaş sonrası döneminin en popüler şarkılarını icra eden sanatçılarının aynı zamanda popüler sinema filmlerinin yıldızları olmaları, özellikle genç neslin Batılaştırılmasında büyük rol oynamıştır. Japonya’nın savaş sonrası dönemde müziğinin Batılaşmasının detaylarını incelerken kronolojik olarak caz, boogie woogie, blues, country ve ilerleyen dönemlerde ise rock’n’roll’a uzanan, bazen de Japon blues’u olarak nitelendirebileceğimiz enka tarzının hafif dokunuşlarını taşıyan şarkılarla karşılaşılaşırız. Burada üzerinde durulması gereken konu, o güne kadar yasaklı caz müziğiyle neredeyse gizliden ilgilenen bir toplumun yaklaşık 15 sene içerisinde tüm Amerikan müzik tarihini sindirmiş ve kısa bir sürede onunla eş zamanlı üretimde bulunur hale gelmiş olmasıdır. 

Bu listede, Japon müziğinin yaşadığı bu hızlı dönüşümü, o müziklerin yıldızlarını ve şarkılarını tanıyarak göreceğiz.

Shizuko Kasagi – “Tokyo Boogie Woogie” (1946)

“Boogie-woogie Kraliçesi” Shizuko Kasagi’nin 1946 tarihli “Tokyo Boogie Woogie / Gomen Nasai” plağı, savaş sonrası dönemin ilk Amerikan-Japon tarzı hit’i olarak karşımıza çıkıyor.

25 Ağustos 1914’te Kagawa’da doğan Shizuko Kasagi (Kamei Shizuko), II. Dünya Savaşı’ndan önce, Shizuko Japon Kız Operası’nın yıldızlarındır. Savaştan sonra, Amerikan işgali yıllarında, caz ve boogie woogie tarzı şarkılar söyleyerek ünlenmiştir. Akira Kurosawa tarafından çekilen Drunken Angel (1948) isimli filmde rol almıştır. 1948 tarihli “Jungle Boogie” şarkısı da filmin soundtrack’inde yer alan en önemli şarkıdır.

Ichimaru – Shamisen Boogie-Woogie (1949)

Ichimaru, 1906 yılında Matsumoto City, Nagano’da Matsue Goto adıyla dünyaya geldi. 19 yaşında evini terk ederek Tokyo ve Asakusa’da geyşalık yapmaya başladı. Tokyo’da Enchiga Kiyomoto’da şamisen ve şarkıcılık eğitimi aldı. Asakusa Ichimaru adını da bu dönemde aldı. 1931 yılında Victor Recording Company ile anlaşarak üç kısa çalar yayınladı. 1930’lar boyunca cephedeki Japon askerlerine hitap eden enka tarzındaki şarkılarıyla popülerleşti. Ardından “Ichikatsu dönemi” adı verilen savaş öncesi dönemde çok popüler olan enka müziğiyle yenilikçi Amerikan sound’unu birleştiren melez bir türün en önemli yıldızlarından birine dönüştü. 1940’larda kendi radyo programı “Mitsukoshi Calendar of Songs”u sunmaya başladı. Kabuki şarkıları söylediği dönemde kendine ait bir vokal tarzı oluşturdu ve buna “Ichimaru havası” dendi.

Savaş sonrası dönemde Ichimaru “yeni bir şey denemezse sanatında yok olacağına” ikna oldu. Shizuko Kasagi o dönemde besteci Ryuichi Hattori’nin “Tokyo Boogie Woogie”sini seslendirerek popüler olmuştu. Ichimaru da Ryuichi Hattori’nin yolunu tuttu ve sözleri Takao Saeki’ye ait olan “Shamisen Boogie-Woogie” şarkısını 1949 yılında yayınladı. Şarkı boogie-woogie ve şamisen halk müzik türlerinin bir birleşimidir.

Hideko Takamine – “Ginza Kankan Museum” (1949)

Hideko Takamine  27 Mart 1924 tarihinde dünyaya geldi. Sinemada çocuk oyuncu olarak kariyerine başladı. 1929 yılında ilk rolünü Mother (Haha) filminde oynadı. 1930 ve 1940’larda yeraldığı bazı filmlerin orijinalleri II. Dünya Savaşı’nda bombardımanlar sırasında tamamen yok oldu. 1949 yılında rol aldığı ve Koji Shima tarafından yönetilen Ginza Kankan Musume filmi için seslendirdiği, filmle aynı adı taşıyan şarkı döneminde 420 bin satış rakamına ulaştı. Modern Japon sinemasının önemli örneklerinden biri kabul edilen film, Amerikan müzikal tarzında çekilmişti. Şarkının sözleri ve bestesi yine Takao Saeki ve Ryoichi Hattori ikilisine aittir.

Hibari Misora – “Tokyo Kid” (1949)


29 Mayıs 1937 tarihinde dünyaya gelen şarkıcı, 1945’te 8 yaşında Yokohama’daki bir konser salonunda ilk sahne performansını gerçekleştirdi. II. Dünya Savaşı’nın yıkımın ardından radyolarda yayınlanan en önemli seslerden biri oldu ve kültürel bir simgeye dönüştü. Sahne adı olan Ora Hibari Misora “güzel gökyüzünde şaka” anlamına geliyordu. 1946’da NHK yayınına çıktı ve Japon besteci Masao Koga’yı şarkı söyleme yeteneğiyle etkiledi. Kayıt kariyeri 12 yaşında 1949’da başladı. Japon müziğine, halkın huzur ve refahına olan katkılarıyla Onur Madalyası’yla ödüllendirilmiştir. 13 Ocak 1957’de Asakusa Uluslararası Tiyatrosu’nda saplantılı bir hayranı tarafından hidrolik asidi saldırısına uğradı ve yaralandı. Misora ​​toplam bin 200 şarkı kaydetti ve plakları 68 milyonun üzerinde sattı.

Teruko Akatsuki – “Minnesota No Tamagouri” (1951)


21 Ağustos 1921 tarihinde, Tokyo’da Hisa Sekine adıyla dünyaya gelen film yıldızı, SSK’ye (Shochiku Girl Opera Company) bağlı olarak henüz 8 yaşındayken sahneye çıkmaya başlamıştı. Teruko sahne adını 1949 yılında aldı. “South Love Song” ve “This is Boogie Woogie” şarkılarını içeren ilk kısa çaları Victor Recors’tan 1949 yılında yayınlandı. Sebiro-san sukato-san (1956), Koi no rantô (1951), Sasurai no kôro (1951), Kimi to yuku America kôro (1950) gibi birçok müzikal filmde başrol oynadı.

Chiemi Eri – “Uchi He Oideyo” (1951)

11 Ocak 1937 tarihli Tokyo doğumlu şarkıcı ve sinema oyuncusu. Müzisyen bir anne babanın çocuğu olan Chiemi Eri, daha 14 yaşındayken Amerikan üslerinde sahne almaya başladı. Profesyonel kariyeri, henüz 1949 yılında, King Records’dan çıkan ilk kısaçaları “Tennessee Waltz” ile başlamıştı. II. Dünya Savaşı’ndan sonra “Jambalaya” ve “Come on-a My House” gibi hitleri ile Japonya’nın en önemli kadın seslerinden biri oldu. Misora Hibari ve Izumi Yukimura ile kurduğu trio vokal grubuyla Nobuo Hara’nın caz grubunun beraberliğinde konserler verdi. Showa dönemi (1926-1989) adı verilen dönemin en popüler şarkıcısı oldu.

Kazuya Kosaka – “The Wagon Master” (1954)

Kazuya Kosaka, 30 Mayıs 1935’te Japonya’nın Nagoya kentinde doğdu. Hoshizora no machi (1957), Koi no katamichi kippu (1960) ve Nikai no tanin (1961) filmleriyle tanınan bir aktördü. Sinema ve ses sanatçısı Yukiyo Toake’yle evlendi. Televizyon ve sinema kariyeriyle bilinse de aynı zamanda The Wagon Masters adlı bir Japon grubunun parçasıydı. Grup, country ve rockabilly müzikleri icra ediyor ve kovboy kıyafeteriyle sahne alıyordu. Elvis Presley’in “Jailhouse Rock” şarkını ve Rawhide filminin tema şarkısını Japonca sözlerle yorumladılar. 

Isao Hayashi – “Mamurogawa Boogie” (1954)

Isao Hayashi, 11 Mayıs 1912 Tokyo’da dünyaya geldi. Japon popüler müziği ve askeri marşlar icra eden bir şarkıcı ve bestecisiydi.  Japonya’nın ünlü  Kōhaku Uta Gassen festivallerine on bir kez katıldı. Bestelediği ünlü şarkılardan biri,  Japonya’da “uyoku dantai” propaganda araçlarının yayınladığı “Shussei Heishi o Okuru Uta” (Savaşçılara Gönderme) adlı şarkıdır. 1936 yılında King Records ile çalışmaya başlamıştır. II. Dünya Savaşı’nın bitimiyle birlikte önceden ordu müzikleri icra eden birçok Japon sanatçısı gibi o da Amerikan sound’larında şarkılar söyleme konusunda özgür kalmış ve çok sayıda kırkbeşliği yayınlanmıştır.

Hachiro Kasuga – “Otomi-San” (1954)

9 Ekim 1924 Minoru Watabe doğumlu Hachiro Kasuga, birçok Japo kaynağında “ilk enka şarkıcısı” olarak geçer.

Kasuga, çocukken sahnede Ichiro Fujiyama’yı gördükten sonra şarkıcı olmaya karar verdi. Tokyo Müzik Okulu’ndan mezun olduktan sonra, 1944’te Japon İmparatorluk Ordusu’na katıldı ve 1945’te Tayvan’dan döndü. 1947’de Shinjuku Moulin Rouge’a, 1949’da Kinf Records’a katıldı. 1952’de “Akai lamp no Shū Ressha”şarkısıyla büyük çıkış yakalamıştır. Bu kırkbeşliğin ardından popülerliği kısa sürede büyüdü. 1954’te çıkardığı “Otomi-san” Japonya’da yılın en çok satan hit şarkısı oldu. Bu krıkbeşlik yarım yılda 500 bin kopya sattı, yılın sonundaysa bir milyon sınırını aştı. 1955’te Toru Funamura tarafından bestelenen “Wakare no Ipponsugi” şarkısıyla listelerin en tepesindeydi.

Kasuga’nın, daha sonraki yıllarda icra ettiği modern enka müziği ile Japonya popüler müziği üzerinde çok büyük etkisi olmuştur.

Chiemi Eri, Shigenori Obara & the Blue Coats – “Rock Around The Clock” (1955)

Yukarıda hayatına az da olsa değindiğimiz Chiemi Eri, bir dönem Shigenori Obara & the Blue Coats ile Bill Haley’nin ünlü “Rock Around The Clock” şarkısını da yorumladı. Şarkı, 1955 tarihli aynı adlı Bill Haley filminin müziğiydi ve bu film sayesinde tüm dünyada ün kazanmıştı.

Peggy Hayama – “Mambo Rock” (1955)

Peggy Hayama, Shigeko Mori adıyla 9 Aralık 1933’de Yotsuya’da dünyaya gelmiştir. Hayama, caz şarkıları söylerken keşfedildiğinde Aoyama Gakuin Lisesi’ne gidiyordu. 1952’de, 18 yaşında ilk müzikal çıkışını yaptı ve iki yıl sonra ilk kez Kohaku Uta Gassen Festivali’ne katıldı. Ayrıca Disney filmlerinin Japonca dublajları için en çok sesi kullanılan sanatçıdır. Hayama’nın ünlü Japon şarkıları arasında “Having Left Tosa”, “School Days” ve “Shimabara Lullaby” vardır. 

Kazuya Kosaka & the Wagon Masters – “Heartbreak Hotel” (1956)

Yukarıda hayat hikayesine daha önce değindiğimiz sanatçı ve grubunun Japonya’da en çok satmış plağı olma özelliğine sahip olan “Heartbreak Hotel” son derece başarılı bir Elvis Presley yorumudur. Kayıdın büyük bölümü Japonca şarkı sözleriyle yorumlanmıştır.

Akihiro Maruyama – “Me Que Me Que” (1957)

Akihiro Miwa, Akihiro Maruyama adıyla 15 Mayıs 1935’de dünyaya geldi. Şarkıcı, aktör, yönetmen, besteci, yazar ve drag queen’dir.

Şarkıcılık kariyerine 17 yaşında Tokyo’daki Chūō, Ginza bölgesinde profesyonel bir kabare şarkıcısı olarak başladı. 1952’de Tokyo’ya taşındı. Édith Piaf, Yvette Guilbert ve Marie Dubas’dan etkilenmişti. Şöhrete kavuşması, 1957’de, o zamanlar şarkılarda kullanılmayan bir dizi küfür içeren “Me Que Me Que” adlı şarkısıyla oldu.

Miwa, Japonya’da, kitapları ve hükümet, sosyal meseleler ve savaş hakkında son derece eleştirel yorumlarıyla da tanınıyor. Atom bombası atıldığında Nagazaki’deydi, ancak nispeten zarar görmeden kurtuldu.

Izumi Yukimura – “Fujiyama Mama” (1958)

20 Mart 1937 Tokyo doğumlu şarkıcı ve aktrist Izumi Yukimura, ilk kez 1953 yılında “Omoide no Warutsu” şarkısıyla sahneye çıktı. Chiemi Eri ve Hibari Misora ile birlikte, savaş sonrası Japonya’nın ilk zamanlarında en popüler üç kadın şarkıcıdan biri oldu.  Janken musume (1955), Romansu musume (1956), Arashi (1956), Ōatari tanuki goten (1958),  Tōkyō no kyūjitsu (1958), Hanayome-san wa sekai-ichi (1959) müzikal filmlerinde oynadı ve bu filmlerin müziklerini seslendirdi.

1950’lerde Yukimura birçok farklı şirketten şarkılar kaydedip yayınladı, toplama albümü bu yüzden çok zor hazırlanmış ama 2004 yılında piyasaya çıkmıştır.

Izumi Yukimura – “Great Balls Of The Fire” (1958)


Izumi Yukimura’nın orijinali Jerry Lee Lewis’a ait “Great Balls Of The Fire” şarkısının Japonca uyarlaması Japonya’da 1958 yılının en çok satan kırkbeşliklerinden olmuştur.

Masaaki Hirao & the Wagon Masters – “Hoshi Ha Nanndemo Sitteiru” (1958)

Masaaki Hirao, briyantinli saçları ve takım elbisesiyle Japonya’nın ilk rockabilly starlarındandır.  Mickey Curtis ve Keijirō Yamashita ile birlikte Japonya’da “Rokabirii Sannin Otoko” yani “Rockabilly üçlüsü” olarak anılırlar. 1937 doğumlu şarkıcı, solo kariyerine devam eden Kazuya Kosaka’nın Wagon Masters grubuyla 40’ın üzerinde kırkbeşlik yayınlamıştır.

Masaaki Hirao and the Wagon Masters – “Jailhouse Rock” (1958)

Masaaki Hirao’ya şöhreti getiren şarkı, Elvis’in ünlü “Jailhous Rock” şarkısının yorumuydu. Japonya’da rokabirii buumu yani rockabilly patlamasından bu şarkı ile bahsedilmeye başlanmış ve rock’n’roll müziği artık sadece bir uvertür olmaktan çıkıpp gençlerin aidiyet hissettikleri, gitgide popülerleşen bir alt kültüre dönüşmüştür.

Keijiro Yamasita – “Diana” (1958)

Rockabilly üçlüsü Keijiro Yamashita, Masaki Hiraou ve Mickey Curtis’in üçü de 1950’lerde düzenli olarak Nichigeki Western Karnavalı’nda konserler verdi. Western karnavalları özellikle Tokyo’daki gençlerin Batı kültürüne hayranlığını artıran ve ülkenin geneline yayılan rockabilly kültürünün bir fenomen olmasını sağlayan en büyük etkendir.

Keijiro Yamashita, Rockabilly üçlüsü arasında en popüler olanıdır. 

Mickey Curtis – “Oh! Carol” (1958)


“Japonya’nın Elvis Presley’i” Micky Curtis’in gerçek adı Maikeru Buraian Kātisu (Michael Brian Curtis)’ydu. Şarkıcı, 23 Haziran 1938 tarihinde Tokyo’da dünyaya gelmiş, II. Dünya Savaşı ile birlikte Shanghai’ya kaçmış, 1945 yılında savaş bitince ülkesine dönmüştü. İngiliz-Japon kökenli Micky Curtis müzikal kariyerine başlayışını şöyle özetler: “Her şey Hank Williams’ın ‘Jambalaya’ şarkısı ile başladı, ilk öğrendiğim şarkıydı, şarkıda sadece iki gitar akoru vardı. Bu yüzden çalıp söylemesi kolaydı. Sonra Frank Sinatra ve Chet Baker geldi, caza merak salmıştım. Çocukluğum boyunca çok şarkı ezberledim ve sonunda kendime ait bir tarz buldum. 1955-56 gibi Elvis Presley hayranı olmuştum; elbette Little Richard, Fats Domino, Chuck Berry de… Böylece country ve cazdan rockabilly’e yöneldim.”

Mickey Curtis – “You’re My Destiny” (1958)

Micky Curtis aynı zamanda Japonya’nın gençlik idolü olarak dönemin en önemli sinema oyuncularından biriydi. İlk filmi Kekkon No Subete (1958)’dir. Yönetmen Kihachi Okamoto, onun sahne aldığı klübe gelip filminde oynamak isteyip istemeyeceğini sormuş; Micky annesine konuyu danıştığında annesinin “70 yaşına geldiğinde sesin şarkı söyleyecek halde olmayabilir ama her zaman sinemada kendine uygun oynayacak bir rol alabilirsin” demesi üzerine sinema serüvenine başlamıştır. Watanabe Productions ile 30 sene anlaşmalı olarak filmler çeker. Grubu Micky And The Samurais ile yurtdışına açılır. Prodüktör Eikichi Yazawa ile sayısız albüm kaydeder.

 

Kaynaklar

* Tokyo Boogie-Woogie – Hiromu Nagahara

* Sayonara Amerika, Sayonara Nippon A Geopolitical Prehistory of J-Pop – Michael Bourdaghs 

* Reminiscing in Swingtime Japanese Americans in American Popular Music, – George Yoshida

* Modern Girls, Shining Stars, the Skies of Tokyo Five Japanese Women – Phyllis Birnbaum  

* Made in Japan Studies in Popular Music- Toru Mitsui


http://plakmecmuasi.com/2020/11/16/harp-sonrasi-japonyada-rocknroll-yildizlari-tolga-ozbey/

Yorumlar

Popüler Yayınlar